1 Haziran 2018 Cuma

Erik Suyu Konservesi Nasıl Yapılır?

Erik Suyu Konservesi Nasıl Yapılır?


Erik Suyu Konservesi Nasıl Yapılır?
Bu gün sizin karşınıza zamanı yaklaşan erik suyu konservesiyle geldim. Benim, bizde bol olduğu için erik konservesi olarak anlattığım tarifi, siz kara üzüm, dut, vişne, şeftali ve kayısıyla da uygulayabilirsiniz. Ancak bu tarifi vermeden önce, bir anımdan bahsetmek istiyorum.

2010 yılı Ağustos ayıydı. Solmaz Teyze'ler bir kaç gün geçirmek üzere bize gelmişlerdi. Solmaz Teyze'yle pek güzel anlaşıyorduk. Onun anlatacak, benimse öğrenecek çok şeyim vardı. Bir sohbet, bir sohbet, pek neşeli zaman geçiriyorduk.

İlk sabah uyandığımızda Solmaz Teyze ve Zeki Amca'yı evde bulamadık. Merak edip biraz da telaşlandık. Evin önüne arkasına bakalım derken, bir baktık, bahçeden yukarıya doğru geliyorlar. Erkenden uyanmış, kuş cıvıltılarını dinlemiş, biraz da bahçeyi gezelim demişler. Nüktedan Solmaz Teyze bizim onları aradığımızı farkedince o şen kahkahasını patlatmış, "Bizi arıyorsunuz değil mi? Zeki Amca'nla ben evden kaçtık." demişti. Ben onları nasıl ağırlarım diye düşünürken, onların kendi neşelerini bu şekilde bulmaları çok hoşuma gitmişti.

Daha sonra bir ara Solmaz Teyze'yle ikimizin bahçeye çıktığımız bir ara, yere dökülen elmaları göstemiş, "Ah Sema'cığım, bu meyveleri niye ziyan ediyorsunuz? Almanlar ağaçtan düşen bir elmayı bile yitirmezler. Çürüklerini bile toplar, değerlendirirler. Çünkü onlar savaş ve yokluk görmüşlerdir. Her şeyin değerini bilirler. Ben Alman Hanımları kadar becerikli ve israftan kaçınan kişiler görmedim. Bu onlarda hiç ayıp değildir." demişti. Tabii onun bahsettiği Almanya, 1960'ların Almanya'sı. Üzerinden yarım asırdan fazla zaman geçmiş. O zamanlarda Türkiye koşulları nasıldı bilemiyorum. Ama elimizdekilerin değerini daha iyi biliyor olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü annelerimiz de Solmaz Teyze'nin anlattığı gibi, becerikli ve tutumlu hanımlardı.

Solmaz Teyze'nin bu ve Almanya hatıralarıyla ilgili anlattığı benzeri bir kaç olay, benim kulağıma küpe oldu. Geçmişte annemin kışlık hazırlıklarının gönüllü yardımcısı olmamın da verdiği ilhamla, çoğu insanın arayıp da bulamadığı, tamamen doğal olarak yetişen meyvelerimizin ziyan olmaması için kendi adıma elimden geleni yapmaya başladım. Kimini reçel, kimini meyve suyu, kimini sirke yaparak değerlendirmeye çalıştım. Bu şekilde elde ettiğim ürünler kimi bizim sofralarımızda yerini aldı, kimi gelen misafirlerimize güzel bir ikramlık oldu, kimi ziyaretlerimde ev sahibine hediye edilmek üzere elimin altında hazır oldu.

Arka bahçemizde, belki de 50 yıllık bir erik ağacı var. Bize yalnızca cinsi çok güzel olan komposto eriği vermekle kalmıyor, yüksek dallarıyla sıcak yaz günlerinde evimize gölgelik oluyor. Yere yatay uzanan iri dallarından birine kurduğumuz salıncaksa, çocukların olduğu kadar, benim için de eğlence kaynağı. Şimdiki hayalimizse, üzerine küçük bir ağaç ev kondurabilmek. :)

Erik suyu konservesiyle açtığımız mevzuyu, yine onunla kapatalım. Dediğim gibi, aynı yöntemi başka meyvelerle de uygulayabilirsiniz.

Cam kavanoz ve ilk kez kullanacağınız kapakları önceden bir süre kaynatın. Böylece mikroplarını kırın.  Kullanacağınız mevyeveleri ayıklayıp yıkayın. (Ben çekirdeklerini çıkarmıyorum. Pişirmek için de derin bir tencere kullanıyorum.) Tencerenizi yarısına kadar meyveyle doldurun. Ateşin üzerine alarak, meyvelerin üzerini dört parmak geçecek kadar kaynar iyi suyla doldurun. Kaynar su, meyve suyunuzun renginin canlı ve parlak olmasını sağlayacaktır.

Kaynamaya başlayan içeceğinizi yarım saat kadar ocağın üzerinde tutun. Meyveler iyice pişip dağılmaya başlayınca, tencerenizi ocaktan alın. Bir dk kadar bekletin. Bu sırada meyveler dibe çökecektir. Elinizi yakmayacak şekilde, varsa cam ölçü kabı, küçük bir saplı cam sürahi ya da en kötü şartlarda kepçe yardımıyla kavanozlara doldurun. Dipte kalan meyveleri süzün. Eğer soğumuşsa meyve suyunu tekrar bir taşım kaynatın. Aksi halde konserve kapakları tutmaz ve konserveniz vakumlanmaz, bozulur.

Doldurdukça kavanozları sıkıca kapatıp ters çevirin. Soğuyana kadar bu şekilde tutun. Soğuduklarında düz çevirerek kapaklarını kontrol edin. Sıkışmamış olanları iyice sıkın. Konserveleriniz hazırdır.

Gördüğünüz gibi, konservelere şeker koymadım. İkram edeceğim zaman arzuya göre, arzu edilen miktarda ekleyebiliyorum. Kimizi de sade içmeyi tercih ediyor. Ayrıca kimisi bu halde hazırlanmış meyve suyunu yoğun bulup, tiketirken bir miktar daha su ilave edebiliyor. Ben bazen limon suyu da ekliyorum. Bu da farklı lezzette bir içim sağlıyor. Bunların hepsi tamamen size bağlı.

Eh ne diyelim? Kolay gelsin, bereketli olsun.