30 Kasım 2017 Perşembe

Osman Latif'in Mutfak Önlüğü


Osman Latif'in Mutfak Önlüğü
Çocuklarımın okul faaliyetlerini desteklemekten çok zevk alıyorum. Bana elişi ya da pasta börek yapmak için de bahane oluyor. Geçen ay Osman Latif'in sınıfının ekolojik kahvaltısı için öğretmenimiz birer mutfak önlüğü istemekle kalmayıp bir kaç tane de örnek gönderince, oğlumun önlüğünü ben dikmeye karar verdim. Onun seveceği bir şey olmasını istediğim için fikrini aldım. "Üzerinde ne olmasını istersin?" şeklindeki soruma tereddütsüz, "race car (yarış arabası)" cevabını alınca, elimdeki imakanlarla kısa zamanda yapabileceğim bir önlük ve aşçı şapkası tasarladım.

Osman Latif'in Mutfak Önlüğü Şapka konusunda hazırlanmış bir kaç videodan da yararlandım. Bu arada şapka dikmeyi de öğrenmiş oldum. Önlük içinse, önce kendi mutfak önlüğümün sağını solunu ve boyunu katlayıp toplu iğnelerle tutturarak, Osman Latif'in ölçülerine uygun, küçük bir önlük elde ettim. Sonra da aynı ölçüleri kullanacağım kumaşa uyguladım. Kumaşın tersini de kullanabileceğimi keşfedince, ters yönünü kumaşın yüzüne katlayarak, iki renkli bir model elde etmiş oldum. Dikişi de bordo renk iplikle gerçekleştirdim.
Osman Latif'in Mutfak Önlüğü

Pratik olarak biçtiğim önlüğün dikiminden çok üzerindeki işleme zamanımı aldı. Ama en zevkli kısmı da burası oldu. Önce internetten modeli buldum. Sonra da bir parça etamine uyguladım. Yarış arabası ortaya çıktıkça, Osman Latif'in gördüğü zaman vereceği tepkiyi hayal etmeye çalıştım. İşlemem bittiğinde bu parçayı, üst kenarını açık bırakarak önlüğün önüne diktim. Böylece hem desen, hem de önlüğün cebi oldu.

Osman Latif'in Mutfak Önlüğü
Önce şapkayı dikmiş ve denemiştim. Dikiş sırasında biraz büyük olacağını anladığımda, içeriden şapkayı toparlamaya ve Osman Latif'in başına uyacak şekilde daraltmaya uygun bir lastik diktim.Tamamını etkinliğin yapılacağı günün sabahına yetiştirdiğim önlüğün desenini Osman Latif de çok beğenince, içim rahat etti. Ölçüsüne biraz uzun gelen boyun kısmını kısaltmak için sökmek yerine, katlayarak üzerine diktiğim düğmeyse, önlüğe başka bir hava verdi.

Bu arada kız erkek ayrımı olmadan, her çocuğun mutfağa girip bir şeyler öğrenmesi gerektiğine inanıyorum. Her ne kadar yemek işi de bir yetenek ve ilgi işiyse de, insanın elinin biraz kırılması gerekir. En azından kendi işini görebilecek kadar.

İşte böyle dostlarım. Bir haftayı daha yarılarken, hepinize huzur ve mutluluklar dilerim. Sağlıcakla kalın.






21 Kasım 2017 Salı

Cevizli Tarçınlı Kek

Cevizli Tarçınlı KekMalzemeler:
3 yumurta (oda sıcaklığında)
1,5 su bardağı toz şeker
Bir fincan eritilmiş tereyağ
Bir fincan sıvıyağ
Bir su bardağı süt
Bir fiske tuz
Bir paket vanilya
Bir paket kabartma tozu
250 gr un
Bir su bardağı doğranmış ceviz
Bir limon kabuğu rendesi
Bir tatlı kaşığı tarçın

Yapılışı:

Fırınınızı 180°C'ye ayarlayarak ısıtın. Fırın kalıbınızı yağlayıp unlayın.

Unu, vanilya, tuz, tarçın ve kabartma tozuyla birlikte iki kez eleyin.

Yumurta ve şekeri, rengi açılıp köpük köpük oluncaya kadar çırpın.

Yağı ve sütü yumurtalara ekleyin. Bir yandan düşük hızda çırpmaya devam edin, bir yandan da azar azar un ekleyin. Hamur tamamen homojen bir hal alınca, çırpma işlemini bırakın. Cevizleri ekleyip karıştırın.

Hamuru kek kalıbına boşaltın. Her yana eşit miktarda dağılmasına özen gösterin. Kalıbı bir kaç kez tezgaha vurarak içindeki hava kabarcıklarının çıkmasını sağlayın.

Keki, sıcak fırına verin. 40-45 dk kadar, kapağını hiç açmadan alt üst pişirin.

Afiyet olsun.

Elde Açma Ispanak Böreği

Elde Açma Ispanak Böreği
Pek çokları gibi hamur işlerine bayıldığımı itiraf etmeliyim. Yufkanın ıspanak, soğan ve tereyağla olan beraberliğinden de çok memnunum hani. Seviyorum kardeşim! Evet, damağıma düşkünüm. Kilo da aldım n'aapalım?! Yemek yemekten çok zevk alıyorum. 😋😋

Sevdiğim yemeği güzel yaparım. Hafta sonu yaptığım ıspanaklı börek de çok güzel olmuştu. O kadar ki, bununla yarışmaya bile katılırdım.  Eşim de gitti geldi yedi. Ama akşama "ne zaman diyete başlıyoruz?" diye soran da yine o oldu. Hahahah! Ama bu sefer ben de kendimden memnun değilim. Kısa zamanda verebildiğim fazla kiloları verebilmekte artık güçlük çekiyorum. 

Ama bu sefer kararlıyım. Eşimin de verdiği gazla ertesi gün diyete başladım. Kalan böreği ve onunla birlikte hazırladığım cevizli tarçınlı o nefis kekin de yarısını hemen buzluğa kaldırdım. Sabahları ekmek yemeksizin, haşlanmış yumurta, zeytin ve peynirle başladığım güne, sebze ağırlıklı öğle ve akşam yemeğiyle devam ediyorum. Öğün aralarında kendimi tutuyorum. Öğlenleri yaptığım hafif spor da sırt ve bel ağrılarıma çok iyi geldi. 

İstediğim kiloya inince tekrar yapıp yemeyi hayal ettiğim böreğin tarifiyse işte karşınızda! 

Malzemeler:
Elde Açma Ispanak Böreği
Hamuru için:
2 su bardağı su
4 ½ su bardağı un
Bir kaşık sıvıyağ
Tuz

İç Harcı için:
Yarım kg ıspanak
Bir orta boy soğan
İki kaşık sıvıyağ
Bir çay kaşığı kırmızı pul biber
İki yumurta akı (sarıları, böreğin üzerine sürmek için kullanılacak)

Tuz
Elde Açma Ispanak Böreği
Yufkaları Açarken Üzerine Sürmek İçin:
100 gr tereyağı
İki fincan sıvıyağ

Böreğin Üzerine Sürmek İçin 
Bir fincan yoğurt
İki yumurta sarısı
İki kaşık sıvıyağ

Yapılışı:
Hamur için unu havuz yapın. İçine su, sıvıyağ ve tuz koyarak yavaş yavaş yoğurun. Kulak memesi yumuşaklığında pürüzsüz bir hamur elde edin. Hamuru 9 parçaya ayırarak yuvarlayın. Nemli bez altında 20 dk kadar dinlendirin.

İç harcı için ıspanakları yıkayıp kumlarından arındırın. Sapları yapraklardan ayırın. 

Elde Açma Ispanak BöreğiSoğanı, harcı hazırlayacağınız kabın içine yemeklik doğrayın. Önce ıspanak saplarını elinizle doğrayın ve soğanla birlikte suyu çıkana kadar ovun. Yaprakları ekleyerek ovmaya devam edin. Son olarak yumurta aklarını,  yağı, tuzu ve pul biberi ekleyerek, bir kez daha harmanlayın.

Yufkalara sürülecek tereyağını eritin. Ilınması için biraz bekletin. 

Dinlenmiş hamur parçalarını üçerli üç gruba ayırın. Hafif unladığınız bezeleri merdane yardımıyla servis tabağı büyüklüğünde açın. İki yufkanın üzerine tereyağının üçte birini sürün ve üst üste koyun. Üçüncü yufkayı en üste alarak kenarda bekletin. Diğer iki grup bezeyi de aynı işlemden geçirin.

Elde Açma Ispanak BöreğiFırınızını 200°C'ye ayarlayıp ısınmaya bırakın. İlk hazırladığınız bezeleri alarak bolca unlayın. Merdaneyle iyice büyütün. Dinlenmiş hamurun, arasındaki yağın da etkisiyle kolayca açıldığını göreceksiniz. İyice büyüttüğünüz yufkayı 1 mm kalınlığa ulaşınca, ununu silkeleyerek sofra bezinin üzerine alın. Sıvı yağın üçte birini üzerinde gezdirerek yayın. Kenarlarından çekiştirerek büyütmeye devam edin. Kenarlar altını gösterecek kadar inceldiğinde, ıspanaklı harcın üçte birini koyun. Kenarları, yine çekiştirerek içe doğru, ıspanaklı harcın üzerine kapatıın. Çekiştirmeye devam ederek içe doğru kıvırmak suretiyle rulo yapın. 
Elde Açma Ispanak Böreği
Ortası iyice zar haline gelince, yufka bir bıçak yardımıyla içten boydan boya kesin. Ruloyu parçalamadan, özenli hareketlerle burun ve yağlanmış tepsiye yerleştirin. Diğer iki grup yufkayı da bu şekilde hazırlayın. Üzerine yumurta sarısı, yoğurt ve sıvıyağla hazırlanan sosu bolca sürün sürün. Önceden ısıtılmış fırında üstü tamamen kızarıncaya kadar pişirin. Ilınınca dilimleyerek servis tabağına alın.

Afiyet olsun.





Elde Açma Ispanak Böreği


15 Kasım 2017 Çarşamba

Hamsi Tava

Hamsi Tava
Eski Amerikan filmlerinden hatırlar mısınız bilmem. Bazı sahnelerde telefonla pizza istenir: "Ançuezli olsun." denir. Öğrenene kadar hep düşünürdüm, ançuez nedir acaba? Öyle havalı havalı pizza isterken, ille de istenen ançuez, meğerse bizim hamsinin tuzlanmış haliymiş! Ay çok şükür, o zamanlar sadece filmlerden tanıdığımız ve yaşamlarını gerçekten çok merak ettiğim Amerikalılarla ortak bir yanımızı bulmuş oldum.

Ülkemizde hemen herkesçe çok sevilen, bol ve nispeten ucuz olması sebebiyle pek çok sofraya girebilen hamsi, Karadeniz'in simgesi. Zeka ve kıvraklığın kaynağı. Kışın her gün yesem bıkmam demek abartılı olabilir. Ama gerçekten ben de çok seviyorum.

En fazla 10-12 cm uzunluğunda olabilen bu küçük balığı yemesi kadar temizlemekten de çok keyif alırım. Ama ayıklarken plastik eldiven kullanmakta yarar var. Aksi halde kokusunun sinmesi bir yana, ellerinizin dokusu ve rengi çok kötü oluyor.

Taze hamsiyi anlamak için bir kaç şeyi bilmek gerek. Birincisi, solungaçlarının kırmızı, gözlerinin canlı olmasına dikkat edin. Bunu artık herkes biliyordur sanırım. Diğer bir ip ucuysa, hamsinin rengiyle ilgili. Hamsinin yanları ve yanakları gümüş gibi parlak, karnı beyaz. Hamsi sudayken, sırtı yeşil renk oluyor(muş). -muş diyorum, çünkü suda hiç hamsi görmedim. Ama sudan çıkmış taze hamsinin sırtı mavi oluyor. Hamsi bayatladıkça, bu renk siyaha dönüyor. Hamsi alırken bunlara dikkat edebilirsiniz.

Hamsinin pek çok çeşitte yemeği yapılabilir. Bunlara sırayla yer vereceğim. Bunun yanında salamurasını yaparak uzun zaman saklayabilirsiniz. Bununla da değişik yiyecekler hazırlayabilirsiniz.

Bu arada hamsi deyince aklıma gelen bir Karadeniz gemici türküsünün sözlerini de paylaşmak istedim. Türküyü buradan


Gemiciler kalkalım şu yelkeni takalım
Şişirip de yelkeni sırtüstüne yatalım
Kızılırmak başında şu ırgatı atalım
Tutalım balık havyar keyfimize bakalım

Kaptan attık ırgatı sen de tut ha bu gatı
Gel girelim ırmağa esecek ha şu batı
Gemici uşakları deniz başımın tacı
Yoklayın şu ırgatı inşallah çıkar acı

Çekin uşaklar çekin
Hemen aldık ırgatı
Geliyor bir sert poyraz
Vuralım iki katı

İsmail amurada
Hasan geçsin çördeye
Uşaklar ben dümende
Coştum arkadaş coştum
Biraz çalam kemençe

Dağı aldı bir duman
Oh hava güzel yaman
Doğru yörü ah gelin
Bayıldım aman aman
Bayıldım aman aman
Malzemeler:
Bir kg temizlenmiş hamsi
Bir su bardağı mısır unu
Tuz
Kızartmak için bir fincan sıvıyağ

Yapılışı:
Temizlenmiş hamsileri bir kez daha sudan geçirin. İyice süzülmeleri için kevgirde 15 dk bekletin. Bu şekilde süzülen hamsileri tuzlayıp 10 dk da tuzu çekmesini bekleyin. Tuzlarken tuz miktarını kaçırmamaya, tuzun eşit miktarda dağılmasına ve hamsilerin ezilmemesine dikkat edin.

Hamsileri başka bir kaba alın. Mısır ununu hamsinin üzerine dökün. Elinizi kullanmadan, krep çevirir gibi hareketlerle, bir yandan da kabınızı döndürerek, mısır ununun hamsilere sarılmasını sağlayın. Bunu yaparken her ihtimale karşı tezgahın ya da lavabonun önünde olun.

Mısır unu tamamen dağıldığında, tavayı alın. Yağın üçte birini tavaya döküp dağıtın. Hamsileri, kuyrukları ortaya bakacak biçimde tavanın kenarından başlayarak dizin. Kısık ateşte bir yanını kızartın. Çok fazla ateşte tutup kurutmayın. Tavanın içine girebilecek çapta düz bir servis tabağı ya da tava kapağı yardımıyla alt üst edin. İçindeki yağın etrafa damlamaması için bunu yine lavabonun önünde ya da bir tabağın üzerinde yapabilirsiniz.

Tavaya, yağın diğer üçte birini ekleyip, diğer tarafı da kızartın. Arta kalan hamsiyi de aynı şekilde kızartın. Sıcak olarak servis yapın.

Bunun yanına bol limonlu, güzel bir soğanlı marul salatası ya da roka, kırmızı soğan ve turp çok yakışır. Sizin tercihinizi ve yorumlarınızı da öğrenmek isterim doğrusu.

Bol vitaminli, sağlıklı bir yaşam dilerim hepinize.

Sevgiler...

9 Kasım 2017 Perşembe

Haydari

Haydari
Malzemeler:
500 gr süzme yoğurt
Yarım kalıp beyaz peynir
Bir iri diş ezilmiş sarımsak
5-6 dal ince doğranmış dere otu
2 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
Tuz

Yapılışı
Peyniri parmaklarınızın ucuyla ezin. Diğer tüm malzemelerle birlikte karıştırarak servis yapın. isterseniz dereotu yerine bir tatlı kaşığı kuru nane kullanabilirsiniz. Hepsi bu! :))

Afiyet olsun.

Sema Usulü Pide Üzeri Beğendili Kebap

Sema Usulü Pide Üzeri Beğendili Kebap
Hiç unutmam, 10 yaşlarındayım. En çok sevdiğim tatlı, annemin muzlu rulo pastasından artan kakaolu puding. Her seferinde bayıla bayıla yiyorum. Aynı zamanda da çok meraklıyım. Evde kimsenin olmadığı zamanlarda tuhaf şeyler denemeyi seviyorum. Aklıma ne gelirse...

Bu arada "Bir ilkokul çocuğunun evde yalnız ne işi var?" dediğinizi duyar gibiyim. Birincisi, annem bana sonsuz güvenirdi. İkincisi, korkmadan evde yalnız kalabilmek, yaşıtım tüm çocuklar için geçerliydi. Mahalle içindeki evlerimiz güvenliydi. Annemse en fazla evimize çok yakın olan pazara veya üst kat komşumuza kadar gitmişti. 

Her neyse... dedim ya, meraklı biriydim. Nereden aklıma geldi ve nasıl bağdaştırdıysam, yine yalnız olduğum bir anda, yediğim pudingin içine "biraz karabiber koysam nasıl olur?" diye bir düşünce parladı bende. Ama parlamak yeter mi? Sonucu görmek üzere aynı anda içimde beliren müthiş bir dürtüyle, fikrimi hemen eyleme dönüştürdüm. Tedbiri de elden bırakmadan, önce karabiberi pudinge birazcık serpip karıştırdım. Tadında pek bir değişiklik olmayınca, dozu biraz daha artırdım. Çünkü asıl görmek istediğim, karabiberin puding üzerindeki tam etkisiydi. 

Üçüncü dozda sanırım biraz abartmışım. Aman Allah'ım! Büööghh! Berbat bir tat! O kadar ki, tadı uzun zaman damağımdan gitmedi. O günden sonra da bir süre ne karabiber, ne de puding yiyebildim. Daha ötesi kendimi oldukça salak hissetmiştim. Salak gibi hissettiğim zamanlarda yaptıklarımdan pek bahsetmezdim. Ama delilleri yok etmek de aklıma gelmemiş demek ki, annem eve dönüp "pudingi niye ziyan ettin?" deyince, alay konusu olmayı göze alarak durumu açıklamak zorunda kaldım. 

Benim dışımda herkesin çok güldüğü benimse o zaman çok içerlediğim bu olay, şimdi çocukluk anılarımın içinde çok sevdiğim bir yerlerde duruyor. Neyse ki, bu gün daha başarılı sonuçlar elde ediyorum. :))))) 

Kebap türü şeylerin tereyağıyla buluşmasından oluşan lezzetlere çok düşkünüm. Dün hazırladığım akşam yemeği de bu düşkünlüğümün önderliğinde, fakat tamamen doğaçlama gelişen bir yemek oldu. Eve gidiş yolunda uğradığım ekmek fırınındaki taze pideleri acıkmış olan karnımın ve kabaran iştahımın etkisiyle kebabın altına dizdiğimi hayal ettim. Halbuki, buzdolabında kalan son patlıcanlar ziyan olmasınlar, biraz da özel bir şey olsun diye hünkar beğendi yapmayı düşünmüştüm. Eh hadi, eve gidince neler olacak  bakalım?!

Eve girdiğimde Şaban Abi (kayınbiraderim) ve Osman'ı salonda sohbet ederken bulunca, mutfağa girmeden önce kısa bir süre onlara katıldım. Ardından "yemekte ne var? ne zaman hazır olur?" gibi sorulara ve çocukların acıkmış ve bitkin şekilde mızıldanmalarına maruz kalmadan akşam yemeğini hazırlayabilmek üzere mutfağa daldım. Önce daha üç saat önce buzluktan çıkan ete, sonra patlıcanlara ve pidelere göz gezdirdim. Derken...

Ala! Neden olmasın? Klasik tatlara olan bağlılığımdan ayrılmadan, üzerinde biraz değişiklik yapabilirim. Böylece pidelerle hünkar beğendiyi kebap tadında bir araya getirdim. Bence tek kusuru, elimde yeterince patlıcan olmadığından, beğendisinin az olmadı oldu. Yine de ortaya çıkan sonuç beni ve herkesi memnun etti. Bundan sonra bu yemek, benim misafir sofralarımı da süsleyecek özel bir yemek olacak. Sizin de denemenizi öneririm. Pişman olmayacağınızı garanti ederek...

Mutlu ve güzel günler dilerim...

Malzemeler:
(Kebap için)
Bir kg dana kuşbaşı
1,5 su bardağı domates sosu
(veya 4 orta boy domates)
Bir orta boy soğan
Bir yemek kaşığı tereyağ
İki yemek kaşığı sıvıyağ
Bir çay kaşığı karabiber
Tuz

(Beğendi için)
6-8 patlıcan
Bir su bardağı süt
2 yemek kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri
Bir yemek kaşığı tereyağ
6-8 sivri biber (asıl tarifte yok/isteğe bağlı)
Tuz

(Pideli taban için)
2 küçük tırnak pidesi veya bazlama
2 yemek kaşığı tereyağ

Yapılışı:
Sema Usulü Pide Üzeri Beğendili KebapKebap için tüm malzemeleri düdüklü tencereye alın. Kapağını kapatarak, buhar çıkmaya başladığından itibaren kısık ateşte 20 dk pişirin. Ateşten alarak basıncın düşmesini bekleyin. Etler bu sırada pişmeye devam edecektir.

Sema Usulü Pide Üzeri Beğendili KebapBu sırada fırınınızı 200°C'ye ayarlayarak önceden ısıtın. Patlıcanları bıçakla yer yer delerek fırına verin. İçi pişinceye kadar bir nevi közleyin. Fırından alın. Elinizi yakmayacak kadar soğuduğunda, diplerinden başlayarak kabuklarını soyun. Tahtanın üzerinde ince doğrayarak kenara alın.
Sema Usulü Pide Üzeri Beğendili Kebap
Kullanacaksanız, biberleri temizleyip doğrayın. Bir kaşık sıvı yağda kavurun veya kızartın.

Beğendi için tereyağını eritin ve unu hafif sararıncaya kadar kaşıkla döndürerek kavurun. Sütü yavaş yavaş ekleyerek hızlıca çırpın. Göz göz olunca patlıcanları, tuzu ve kaşar peyniri ekleyip, peynir eriyinceye kadar karıştırın. Ateşten alın. İsterseniz biberleri de ekleyip bir kez daha karıştırın.

Pideleri bir parmak kalınlığında kareler şeklinde doğrayın. Erittiğiniz tereyağıyla, tava hala ateşin üzerindeyken harmanlayın. Kullanacağınız servis sunum kabının tabanına yayın. Sıcak fırının içinde hazır bekletin.

Düdüklü tencerenin kapağını açarak kontrol edin. Etlerin pişmiş ve içinden bir, bir buçuk bardak kadar su olması gerekir. Suyu fazlaysa, kapak açık olarak ateşte tıkırdatın.
Sema Usulü Pide Üzeri Beğendili Kebap
Servis kabını fırından alıp pidelerin üzerine beğendiyi yayın. En üste sıcak kebabı döküp, onu da yayın. İşte "Sema Usulü Pide Üzeri Beğendili Kebap" hazır.

Afiyet olsun!
  





8 Kasım 2017 Çarşamba

Tereyağı Soslu Elmalı Kek

Tereyağ Soslu Elmalı KekUzun zamandır ailemizdeki hanımlarla bir araya gelemiyorduk. Hep birlikte gülüp eğlenmeyi çok özlemiştim. Türkiye'ye tatile gelen eltim Sevinç Abla hazır bendeyken, eşlerimiz de yokken, fırsatı değerlendirdik. Sevinç Abla'nın çok sık yaptığı elmalı keki yapmak istedim. Onun kullandığı tarif yanında olmayınca, hemen kısa bir araştırmayla bir tarif buluverdi. "Apple Dapple Cake" olarak adlandırılan kekin İngilizce tarifinin yer aldığı siteye buradan erişebilirsiniz. 

Birlikte yaptığımız ama daha çok Sevinç Abla'yla elinden çıkan kek, çayın yanında kapış kapış gitti. İçindeki yağ ve şeker oranının yüksekliği her ne kadar benim beslenme anlayışıma ters olsa da, lezzetinin beni bile baştan çıkardığını itiraf etmeliyim. İlk defa denemiş olduğum kekin içindeki yağ ve şeker miktarı yarıya, un miktarı ise 2,5 su bardağına düşürülebilir diye düşünüyorum. Bir dahakine bu şekilde denemek istiyorum ve "kilolara dikkat!" diyerek tarifi veriyorum. 

Tereyağ Soslu Elmalı KekMalzemeler:
(Kek hamuru için)
3 Yumurta
Bir su bardağı sıvıyağ
2 su bardağı toz şeker
3 su bardağı un
Bir paket vanilya
Bir çay kaşığı tuz
İki su bardağı küp doğranmış elma (kabuksuz)
Bir su bardağı doğranmış ceviz

(Sosu için)
Tereyağ Soslu Elmalı KekBir su bardağı tereyağ
Bir su bardağı esmer şeker
1/4 (dörtte bir) su bardağı süt

Yapılışı:
Kalıbınızı yağlayın. Fırınınızı 175°C'ye ayarlayıp ısıtmaya başlayın. Unu, tuzu ve kabartma tozunu birlikte eleyin. Yumurta, sıvıyağ, şeker ve vanilyayı birlikte 5 dk çırpın. Unlu karışımı ekleyip karıştırın. Son olarak doğranmış elmaları ve cevizleri ekleyip karın. Hazır olan kek hamurunu kalıba boşaltıp fırına verin.  Bir saat pişirin.

Keki çıkarmadan önce, pişmesine yakın, sos için gerekli tereyağ, esmer şeker ve sütü sos tenceresine alıp hazır bekletin. Keki çıkarmadan beş dk önce orta hararetli ateşte 3 dk, malzemeler eriyip karışana kadar, ara sıra karıştırarak pişirin. 3 dk sonunda ateşten alın.

Keki fırından çıkarın. Daha kalıptayken ve sıcakken bıçağı kenarında gezdirin, üzerine batırarak delikler açın. Sıcak sosun kalıptaki sıcak kekin üzerine dökün. Bir saat bu şekilde soğumaya bırakın. Soğuyunca kalıptan çıkarıp servis tabağına alın.

Afiyet olsun.



2 Kasım 2017 Perşembe

Kek Kalıbında Haşhaşlı Çörek

Kek kalıbında Haşhaşlı Çörek
Paskalya çöreğinin hamuru çok olunca, "kek kalıbında poğaça" modasına uyup bir kısmını da kek kalıbında haşhaşlı çörek yaptım. Hamur, içindeki mayadan ve yoğun yumurtadan dolayı zaten çok kabaran bir hamur. Bir de kek kalıbına girince, hacmi ilk hamurun neredeyse beş katı oldu. Paskalya hamurunun şekerli tadıyla haşhaşın beraberliğini çocuklar beğenmese de, sonuç benim hoşuma gitti. Bir dahaki sefer Annemin Kıymalı Poğaçasını denemek istiyorum.

Siz de istediğiniz çeşitte bir poğaça ya da açma hamurunu, hatta ekmek hamurunu dilediğiniz gibi işleyerek kek kalıbında pişirebilirsiniz. Her yandan ısı aldığı için biraz daha kabaran, içi daha yoğun poğaça ve ekmekler elde edebilirsiniz. 

Kek kalıbında Haşhaşlı Çörek
Kek kalıbında Haşhaşlı Çörek
Kek kalıbında Haşhaşlı Çörek
Kek kalıbında Haşhaşlı Çörek








1 Kasım 2017 Çarşamba

Tarçınlı Zencefilli Kıtır Bisküviler

Tarçınlı Zencefilli Kıtır Bisküviler

Malzemeler:
180 gr oda sıcaklığında tereyağ
Bir su bardağı toz şeker
Bir yemek kaşığı sirke
Bir yemek kaşığı yoğurt
1/2 paket kabartma tozu
Bir çay kaşığı zencefil
Bir çay kaşığı tarçın
2,5 su bardağı elenmiş un
Süslemek için pudra şekeri

Yapılışı:
Pudra şekeri hariç tüm malzemeyle çok yoğurmadan çarçabuk bir hamur elde edin. Üzeri örtülü olarak 15 dk dinlendirin.

Fırını 180°C'ye ayarlayıp ısıtın. Tepsinizi pişirme kağıdıyla kaplayın. Hamuru merdaneyle 3 cm kalınlığında açın. İstediğiniz kalıplarla keserek tepsiye dizin. 15 dk pişirin ve çıkarın. Soğuyunca pudra şekeriyle süsleyin. Kış gecelerinde sıcak içeceklerinizle zevkle tüketin.

Afiyet olsun.

Tarçınlı Zencefilli Kıtır Bisküviler

Tarçınlı Zencefilli Kıtır Bisküviler

Tarçınlı Zencefilli Kıtır Bisküviler



Erol Evgin - Tüm Bir Yaşam ( 1981 )



Son bir kaç gündür Erol Evgin dinliyorum. Rahmetli Çiğdem Talu'nun yazdığı sözler, Melih Kibar'ın notalarında hayat buluyor. Ortaya çıkan eşsiz duygularsa ancak Erol Evgin'in mükemmel sesinde böylesine ölümsüzleşebilir. Bu üçlünün yollarının kesişmesi tesadüf olamaz. Paylaşmak istedim.

Hepinize mutlu günler dilerim. Gönlünüzden sevgi eksik olmasın...