Zafer ve Kurban Bayramları birleştirilerek 10 güne çıkarılan, çalışanlar için iyi bir fırsat doğuran tatil, kime tatildi bilmem. Fakat kesinlikle bana değildi. Üstelik Kurban Bayramının birinci gününe denk gelmesi sebebiyle, doğum günümü dahi sürekli ayakta geçirdim. Çok yorucu oldu ama bu arada kışlıklarımın önemli bir kısmını da hazırladım.
Benim için en yorucu olan domates sosu ile tarhana
yoğurmaktı. Onları aradan çıkardığım için çok seviniyorum.
Tarhanamı kendim yapmaya 6 yıl önce başladım. Hiç
tecrübem yoktu ve ilk tarhanam gerçekten çok kötü olmuştu. Ama yılmadım. Ertesi
yıl da denedim. Her geçen yıl daha iyi oldu. Geçen yılki tarhanamsa çok daha
güzeldi. Kendi pişirme usulümle hazırladığım tarhanam için artık övgüler de
alıyorum.
Tarhana, pek çok yörede yaygın olarak üretilen ve
tüketilen, oldukça besleyici, bağışıklık sistemini güçlendirici bir ürün.
Ayrıca pişirmesi kısa süren, kolay bir çorba. Ailem ve ben et suyuna sade, etli
veya kıymalı, tavuk suyuna sade veya tavuklu ve biraz da yoğun hazırladığım
çorbaları, yemek niyetine dahi tüketiyoruz.
Ben klasik tarhana dışına çıkarak, tarhanamı bol
sebzeli hazırlıyorum. İki üç yıldır hiç birimi Tarhana, yöremizde yaygın olarak
üretilen ve tüketilen, oldukça besleyici, bağışıklık sistemini güçlendirici bir
ürün. Ayrıca pişirmesi kısa süren, kolay bir çorba.
Biz et suyuna sade, etli veya kıymalı, tavuk suyuna sade
veya tavuklu ve biraz da yoğun hazırladığım çorbaları, yemek niyetine dahi tüketiyoruz.
İki üç yıldız hiç birimiz öyle pek ağır grip olmuyoruz. Doğrusu ben bunu
haftada en az iki kez, kemik suyuyla pişirdiğim tarhanaya bağlıyorum.
Kışlık deyince elim çok bol. Kıtlık çıksa, bizi altı
ay idare eder. O kadar yani! Tarhanada da öyle. Bu yıl 25 kg un kullandım. Çok
fazla tarhana çıktı. Annem, “Kızım sen deli misin? Ne yapacaksın o kadar
tarhanayı?” demekten kendini alamadı. Ama ben dağıtıyorum. Bundan da büyük keyif
alıyorum.
Şaduman Teyzem Antalya’da yaşıyor. Yörükler tarhanayı
16 gün bekletip 17. Gün açarlarmış ve tarhanaları çok lezzetli olurmuş. Böylece
önce ekşiyen hamur, daha sonra tatlanıyormış. Eşimin yengesinin de tarhanasını
15. gün açtığını ve çok lezzetli tarhanasının olduğunu öğrenince, ben de 15, 16
veya 17. günlerde, biraz hava durumuna, biraz da müsait olmama bağlı olarak
tarhanamı açıyorum.
Bu yıla kadar tüm sebzeleri çiğden koyuyordum. Çok su
salıyordu. Bu yıl farklı olarak domates ve biberleri pişirdim. Ayrıca
malzemelere çiğ süt kaymağı, yani süt kreması ekledim.
Lafı fazla uzatmadan tarhana tarifine geçeyim.
Buradaki ölçüler benim yoğururken kullandığım gerçek ölçüler. Buradan en az beş
aileye yetecek tarhana çıkar. Siz ölçülerinizi buna göre küçültebilirsiniz.
10 kg salçalık domates
5 kg salçalık kırmızı biber
2 kg etli yeşil biber
1 kg sarımsak
3 demet taze maydanoz
3 demet taze dereotu
3 demet taze kekik
3 demet taze nane
3 kg kuru soğan
5 kg süzme yoğurt
2 kg çiğ süt kaymağı (süt kreması)
Bir kg ekşi maya
150 gr kimyon
150 gr karabiber
25 kg un
Yapılışı:
Çürüksüz olmasına özen gösterin. Tüm sebzeleri iyice yıkayıp
ayıklayın. Domates Sarımsak haricinde tüm sebzeleri yemeklik doğrayın. Rondo
kullanacaksanız, çok kısa süre, parçalar kalın olacak şekilde çekin ki sebzeler
özünü kaybetmesin.
Domates ve biberleri büyük bir tencerede kaynamaya
alın. İyice kaynayıp koyulaşınca ateşten alın ve soğumaya bırakın.
Sarımsakları dövün. Un haricindeki tüm malzemeyi
yoğurma kabına alın. Azar azar un ekleyerek yoğurmaya başlayın. Tarhana hamurunu,
içindeki sebzeler zamanla su salacağından, mümkün olduğunca sert yoğurun. En
azında ele yapışmayacak sertlikte bir hamur olmalı.
Hazırladığınız hamuru büyükçe bir tekneye veya
tencereye alın. Kabınız tamamen dolu olmamalı, kabın üzerinde en az beş parmak
boşluk kalmalıdır. Çünkü beklerken ekşiyen hamur, taşacaktır. Hatta tedbir
olarak kabınızın altına daha geniş bir kap yerleştirebilirsiniz. Böylece hem
etrafın kirlenmesinin, hem de taşan hamurun ziyan olmasının önüne geçmiş
olursunuz.
Tarhananızın üzerini kapakla kapatarak, mayalanmaya
bırakın. İlk birkaç gün sürekli kabararak taşacaktır. Bu arada her gün, hatta
günde birkaç kez kabaran hamuru bir kaşıkla veya elinizle aşağı bastırarak
gazını alın. Sulanan hamura un ekleyerek zaman zaman yoğurun. Üç dört günden
sonra hamurun kabarsa da taşmadığını göreceksiniz. Bundan sonra tarhananın üzerindeki kapağı alın ve üzerini temiz bir sofra beziyle örtün. Günde bir ya da iki kez
hamurun gazını almanız yeterli olacaktır.
15 ila 17. gün hamurunuzda parçalar kopararak el kalınlığında
ve büyüklüğünde, temiz bir mutfak örtüsü üzerine, sıcak bir ortama dizin. Ara
sıra alt üst ederek hamurun kurumaya dönmesini sağlayın. Biraz kuruyunca,
parçaları elinizle bölerek ufaltın. Tamamen kurumadan, ufalanabilecek kıvama
gelince, kalın delikli bir süzgecin içine alarak ufalayın.
Deliklerden geçen tarhanayı tekrar serin ve ara sıra
elinizle karıştırarak, birbirine yapışmadan kurumasını sağlayın. Bunun için
direk güneş görmeyen ama sıcak bir ortam seçin. Tamamen kuruduğundan emin
olduğunuzda, bez torbalara alarak güneş almayan bir yere asın. Tarhananız çoksa
ve müsait yeriniz varsa, buzlukta da saklayabilirsiniz.
Afiyet olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder